başka bir kıtada görüşmek dileğiyle.

kendi istediğimiz gibi yaşamadığımız sürece mutsuz olmaya mahkumuz sanırım. risk almak istemiyoruz, mutsuz ama garantiye alınmış olmak işimize geliyor.

halbuki, şu siktiğimin dünyasında bu kadar akıllı olmak niye lan. niçin.

zaman her şeyin ilacıysa da, işe yaradığını görene kadar (ki bu bazen çok uzun sürebiliyor) biz bunun farkında olmuyoruz ve varolanı inkar ederek günlerimizi tüketmeye devam ediyoruz. sonra an geliyor; sen şaşkın, ben şaşkın. çünkü galiba hayat bu demek. hayat yenilenmen demek.

demem o ki, sahne bensem, kostüm de benim çocuklar.

selametle.

ah çocuklar.

"devlet başkanı olursam diktatörlük yapıp tüm kaz ve ördek yemeklerine ve de turşulara gülşah takısını zorunlu kılarım. ve zorla radyo3 dinletirim. şehrin her yanında radyo3. Hitler ve Stalin gibi. her şarkı sana gider. her önüne çıkan şoför, veznedar, çöpçü ama herkes her gördüğünde gülşah yalnız değilsin der. rüyalarında 1000 tane ben, boğuk sesle gülşah yalnız değilsin diye bağırır. çok sevdim ben bu ütopyayı. twitterda TT mi yaptırsam."