Koşa koşa eve gelip şarabımı açtım ve oturduğum gibi kadim dostum Ece kuştan fotoğraflı şerefe mesajı aldım. Evet, şahane bir thanks god it's friday anısı. Dünya üzerinde, daha çok alkol birliği içerisinde bulunduğum başka bir insan yok. Bir arada olamasak da, ben bir yerlerde içerken Ece de muhakkak bir yerlerde içiyor oluyor. Kalplerimiz kadar karaciğerlerimiz de bir.
Onun dışında, Allahım, bir sıkıntı bir sıkıntı içimde. Uzaklık, uzaklaşmak, yabancılaşmak. Bunlar hakkında sayfalarca şey yazabilirim. Hele yalnızlık. Zorunda olmadığım yalnızlığın köpeği olan ben, kendimle vakit geçirmek uğruna yeri geldiğinde dostlarını eken ben, mecbur bırakılınca ne de güzel başedemedim yalnızlıkla. Bitik durumdayım ve bunu zor yazdım.
Bunu bize kim öğretti?
Bitmemeyi?