kahramanlar: okan, gülşah, güleryüzlü doğaç ve ''engin bey''.
.doğaçlama bir günden.
...
5 gibi buluşup bebek'e gidiyoruz.
oltalara takılmadan boğaziçi üniversitesine ulaşmamız gerekiyor.
hisardan aşağısı, denize kadar mezarlık.
hisara çıkıyoruz.bir mezar taşında aynen şöyle yazıyor:
''İyi Akşamlar.iyi akşamlar engin bey diyerek geçiyorum önünden.
Engin Onur.''
mezarlıktaki tek ses benim sesim,
sesimin vücut verdiği tek cümle bu olunca,
-yapacak daha iyi bir işimiz olmadığından-
gülüşüyoruz.
merdiven ve yokuş yüzünden kesilen soluğumuz neşemize engel değil;
mezarlıkta hoplayıp zıplayan insanlar oluşumuzsa tamamen bizim sorunumuz.
yeterince yüksekte olduğuna kanaat getirdiğimiz bir mezarın kenarına oturuyoruz;
boğaza nazır yatan ölülerin içinde, dikenlerin çizdiği 6 bacak, denize doğru sallanıyor.
çocukken pilot olmak isterdim, şimdi yükseklikten başım dönüyor.
biz engin bey'den konuşup,
gülüşmeye devam ederken,
müzik sesleri eşliğinde bir tekne geçiyor boğazdan.
ironi diyorum, böyle bir şey.
teknede düğün var.
gelini seçebiliyorum,
damat görünmüyor.
...
G.
öldüğüm günün gecesi mezarımın başına gelip havaifişek patlatmazsanız iyi bir ölü olmam.
çünkü öncelikle, her şeyi bir kenara bırakıp,
güzel yaşadığım için bir kutlama yapmanız gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder