I can do it?

genelde ailecenek yapılan tatil faslını, yarın bi başıma gerçekleştirmek üzere amasraya gidiyorum. gidip de bidaha ankaraya dönmeyesim, ordan da las vegas'a, las vegas'tan da prag'a gidesim, dönüp de ankarayı görmeyesim var. (I can do it?)
yine de herşeye rağmen gelirsem(!), kızılay meydanında ankaraya kuscam.
yoncaları dört yapraklı sanmaktan usandım artık.
''eve git beni daha lunaparka götürmedin..''

kumandayı ver

''hala uykulu hala sakin..
bak hala ölmedim.
sinirler midelere
alıştık boş sözlere...
.....
kim söyledi sana?
'aşk sanattır'?
bilmiyormuydun, sadece besindir.
taze ve bayat
neylersin
buymuş hayat...
yalnızlıklar,
peşin ödenmiş faturalar...
evlerimiz ufaktı; kitaplar, egolar, karıncalar vardı.
gece yalnızlıklar, bazen alo'lar, yataklar karargahtı..
dost muyduk düşman mı zap meydanında,
bu kanaldan sıkıldık nerde bu kumanda,
bakarken;
ekranda hayatlara
rekorlar kırmıştık yüksek atlamada,
mahkum olduk şimdi düşmüş çıtalara...
bitmişse bitmiştir ısrar etmenin ne anlamı var,
bu kanaldan sıkıldık, nolur uzatma
kumandayı ver...''

harika insan=cenk taner/ cenk taner=harika insan.

bana kek yaptımm..

owww sanırım deliriyorum kurabiye. sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırdım. şaşırttım yani iyice, zıvanadan çıktım. evde kimse yok. acıktım, ne yiyeceğimi bilemeyip bana kek yaptım az önce. kendimi odama kilitleyip örgü örüyorum saatlerdir. düşünmekten beynim iflas etcek, dumanlar çıkcak falan.. bugün dudaklarımı sevdiğime karar verdim. birsürü fotoğraf çektim. ben giderim o gider arkamdan tın tın eder. hoşçakal şimdilik. (-tabi kalabilirsen.) ben bi balkondan atlayıp geliyorum hemen.
laa la la la la la laaaaaaaa la la la la la laaaaaaaaaaa laa la la la la la laaaaa...

karıncalara ithafen...

Az önce elçinle mest ola ola çitlediğimiz çekirdeklerin kabuklarını farkettim ki yerlere atmışız. bende elektrik süpürgesiyle hepsini yeryüzünden silmek istedim ama sanırım bunu yaparken, yediğimiz cipsin kırıntılarını eve çocuklarını doyurmaya götüren 3 karıncayı da süpürgenin içine çekmiş bulundum yanlışlıkla.
offf..tamam tamam yaa 5 kişiydiler!

ayrıca into the wild'ı onuncu izlememde gerçekten dayanamayıp gidicem sanırım.
off bide topuklu ayakkabı aldım, gittim. ne işin var gülşah senin topuklu ayakkabıyla??al sırt çantanı, giy sandaletlerini düş yola. hem sen sandaletlerinle bile bilmem kaç kere düşme tehlikesi yaşamış son derece sakar bi insansın. bu ne cesaret?. kınıyorum seni burdan. gitgide bi acayip oluyosun. hani hukukçu olunca kıyafet yönetmeliğini falan değiştirtcektin!

yaa o değil de zavallı karıncalar kendilerini karadelik yuttu falan sanıyorlardır şimdi.