çocuk

''gözlerimde bir ışıldama
yüzümde bir gülümseme
kalbimde bir sızlama
bir adım attığımda
hayallerimi duyuyorum''

-yaren


5yaşındaki kardeşim yazı yazmayı bile bilmezken az önce anneme kağıt kalem getirip bunları yazmasını söylemiş,

okuyunca bir hoş bir hoş oldu içim.

komşuluk ilişkileri ölsün.

her gece içen abisinin attığı naraları dinlememiz sebebiyle, muhtemelen kendisine yeterince ilgi göstermediğimiz kanısına varan komşumuzun ergen kızı sevgili burcu, annesinin tansiyon haplarından bir avuç yutup intihar etmeye çalışarak mahallemizin yeni ilgi odağı olmayı başarmıştır.
burdan kendisini tebrik ediyor, acil şifalar diliyorum.

AFERİN,
GÖZÜME GİRDİN BURCU.

pasit

google'a ''facebook'' yazma niyetiyle '' fabrika'' yazan, açılan sayfalara sanki kendiliğinden açılmış gibi ''nerden çıktı ki şimdi bu..'' diyerek boş boş bakan bir insanım.
evet çünkü bu sıralar kafamın içi pamukla dolu benim.
ve böyle mutluyum.
çünkü pasif ve basit bir hayat muhteşem.
yani işte kendiliğinden oluyo bazen herşey, kasmayın o kadar.

-bugün 4 litre su içtim. başka bişey olmadı.
mesela..

çok eğlenceli lan.

god loves me.

bi tane kız varmış kambur zaman içinde,

okula gittiği günlerden birinde sabahın 9u olmasına rağmen canı çorba içmek istiyormuş: mercimek çorbası. ''çorba getirin bana yeaa'' diye gezerken, öğlen yemek vakti geldiğinde yemekhanede mercimek çorbası çıktığını görmüş, gülümsemiş. akşam eve geldiğinde annesi herşeyden habersiz mercimek çorbası yapmış. yine gülümsemiş.

sonra bigün evden çıkarken mp3üne bir kaç başka şarkı atmış fakat, aklında olmasına rağmen where is my mind'ı eklemeyi unutmuş. otobüse bindiğinde unuttuğunu farketmiş ve üzülmüş. o kadar çok istiyormuş ki onu o gün dinlemeyi, akşama kadar dilinden hiç düşmemiş şarkı.. yorulup bir yere birşeyler içmek için oturduğundaysa ilk çalan şarkı ''where is my mind'' mış.

gizli güçlerim var akıllı olun diyorum ama hepinizin aklı bir karış havada beyler.

karpuz

annem çakma adidas şortu giyiyor.
anneme hayranım.
karpuzu çok seviyorum.
annemin aldığı karpuzlar muhteşem oluyor.
''bugün de evde yemek yok çocuklar'' diyen annelerden olma korkumu bir yana bırakalım şimdi,
annem süper kadın gençler.

ANNE BURAYI OKUYORSAN BU SÖYLEDİKLERİMDEN BİR ÇIKARIM YOK BUNU BİL KADIN.

everyday

sabahları bu şarkıyı dinleyince gün boyu herşey yolunda oluyormuşçasına her sabah bu şarkıyı dinlemenizi istiyorum. hatta gözkapaklarınıza duyarlı bir mekanızma yapmayı becerebilirsem, gözlerinizi açar açmaz bu çalsın istiyorum heryerde. evet.

ütü

birileri soğuk ütüyü icat etmeli.
isviçreli bilim adamları şampuan kutusunun dibinde azıcık şampuan kalınca üstüne eklediğimiz su yüzünden kısır olup olmayacağımızı araştıracağına neden böyle şeylerle uğraşmıyor diye düşünmüyorum artık, bilirsin bıraktım o işleri. o yüzden isviçreli bilim adamlarının canı cehenneme ÇÜNKÜ HAVA ÇOK SICAK.
buhar yerine buzlu su fışkırtan ütüler olmalı artık dünyada anlatabiliyor muyum?
''yazlık ütü'' fikrimden bahsediyorum burda gençler
çünkü hani bir tane reklam vardı ya, işte ütü yaptığım oda aynen öyle oldu şu an. sadece ordaki adamlar yok, ÜSTELİK DE ÜTÜMÜZ TEFAL!

ayrıca eteğimi ütülerken cebinden sakız çıktı şu an onu çiğniyorum.
yıkanmış ve ütülenmek üzereyken farkedilmiş bir sakız düşünün ağzımda, çünkü yıkanmış ve ütülenmek üzereyken farkedilmiş bir sakızla daha güzel balon yapılıyor.

hayat yaz günü ütü yaparken hiç de eğlenceli değil aslında ama sakız çiğnerken şarkı söyleyebiliyorum yine de ben. sakız çiğneyip şarkı söylerken bi yandan ütü de yapabiliyorum, hatta ve hatta sakız çiğneyip şarkı söyleyerek ütü yaparken kullanmadığım sol elimin işaret parmağıyla da tabak çevirebiliyorum mesela.
evet.
erdem'i özledim.