yes she is running.

anlatacak kelime bulamadığım, kelime bulsam cümle kuramadığım her şeyi zamanla, bir bir kendiliğinizden anlayın istiyorum.

onun dışında, sınav haftasında oluşumuz yüzünden gecesi gündüzü belli olmayan biz gençlerin, çarşambaları salı zannetmesi falan taktir edersiniz ki oldukça normal. mesela perşembe günleri de cumadan bahsedeceksek eğer, ''yarın'' demiyoruz, ''cuma günü'' diyoruz. çünkü biz bazı perşembeler, cuma'ya daha bir kaç gün var sanıyoruz.

o yüzden şimdi hazır bugünün cumartesi olduğunun bilincindeyim, gidip balkondan atlayacağım önce, sonra da oturup güzelce ders çalışacağım.

kalabilirseniz,
hoşça
kalmanız dileğiyle.

.diırbasdırayvırs.

son zamanlarda bindiğim bütün otobüslerde 5dk ayakta yolculuk yaptıktan sonra, sürekli olarak sadece en arka orta koltuğun boşalması (?) sonucu oraya oturuyor ve böylece otobüsteki hakimiyetimi tam anlamıyla sağlıyorum. hatta madırfakır stili otobüs süren şoförlerin yaptığı ani frenlemeler neticesinde yerimden hoplayıp, kucağımda tuttuğum kitaplarımın otobüsün koridorunda boydan boya yolculuk yapması dışında, bu şekilde her şeyin kontrolüm altında geliştiğini söyleyebiliriz. kontrol altına alamadığım konular için düğmeye basarak otobüsü istediğim durakta durdurup, inmiyor olmam hakkında ise söyleyeceğim tek şey:

otobüs şoförleri akıllı olsun, çünkü ben öyle istiyorum.
o değil de
bu film aynı bana benziyordu.