cici istanbul

gülhane parkında oturmuş, ayrıntılı bir şekilde, çamlıca tepesinden ortaköy'e nasıl teleferik yaptıracağımı anlatırken depremler oluyor.

bazenleri ortaköy trafiğine bacağım girsin istiyorum.
çünkü cehennemin dibinden beşiktaş'a gelip, beşiktaş'tan ortaköy'e bir türlü gelemiyorum.
çünkü ortaköy muş'un bir ilçesi: giden gelmiyor, gelen gidemiyor.
...

şimdi her şeyi bir kenara bırakalım, ŞEHRİN İÇİNDEN DENİZ GEÇİYOR TANRI AŞKINA.
kendime vapur alacağım.

kadın

36 beden giyen bir insan olarak, çok beğendiğim ve 36 bedeni kalmadığı için, nefes almamayı bile göze alarak 34 bedenini aldığım eteğin içindeyim şu an. nefes almıyorum.

kaburga kemiklerim için endişeliyim.
hapşırmak veya ani bir öksürük sonum olabilir.

ölürsem, etekten öldü dersiniz.

vat vil vi du.

hatta ve hatta,
18:40 sularında kadıköy'de çekilen fotoğrafların hepsinde,
arkada topuklu ayakkabılarıyla kabataş iskelesine doğru koşan kız olarak, alakasız bir şekilde yer alıyor oluşuma sebebiyet veren 18:45 beşiktaş vapuruna bile,
içten içe sevgi besliyor olabilirim.

buyrun,
burdan başlayabilirsiniz yakmaya.

iyi akşamlar engin bey. çok güzelsiniz.

10.07.2011-pazar
kahramanlar: okan, gülşah, güleryüzlü doğaç ve ''engin bey''.

.doğaçlama bir günden.

...
5 gibi buluşup bebek'e gidiyoruz.
oltalara takılmadan boğaziçi üniversitesine ulaşmamız gerekiyor.

hisardan aşağısı, denize kadar mezarlık.

hisara çıkıyoruz.
bir mezar taşında aynen şöyle yazıyor:
''İyi Akşamlar.
Engin Onur.''
iyi akşamlar engin bey diyerek geçiyorum önünden.
mezarlıktaki tek ses benim sesim,
sesimin vücut verdiği tek cümle bu olunca,
-yapacak daha iyi bir işimiz olmadığından-
gülüşüyoruz.
merdiven ve yokuş yüzünden kesilen soluğumuz neşemize engel değil;
mezarlıkta hoplayıp zıplayan insanlar oluşumuzsa tamamen bizim sorunumuz.

yeterince yüksekte olduğuna kanaat getirdiğimiz bir mezarın kenarına oturuyoruz;
boğaza nazır yatan ölülerin içinde, dikenlerin çizdiği 6 bacak, denize doğru sallanıyor.
çocukken pilot olmak isterdim,
şimdi yükseklikten başım dönüyor.

biz engin bey'den konuşup,
gülüşmeye devam ederken,

müzik sesleri eşliğinde bir tekne geçiyor boğazdan.
ironi diyorum, böyle bir şey. 

teknede düğün var.
gelini seçebiliyorum,

damat görünmüyor.
...

G.


öldüğüm günün gecesi mezarımın başına gelip havaifişek patlatmazsanız iyi bir ölü olmam.
çünkü öncelikle,
her şeyi bir kenara bırakıp,
güzel yaşadığım için bir kutlama yapmanız gerekiyor.