we must never, ever be boring.

canım bir şey yapmak istemediğinde, yapmam gereken bir şey olmadığı gerçeğini kendime hatırlatmaya bayılıyorum. bazı insanların hayal gücü çok gelişkin. çünkü hayatıma çok kısa bir süre şahit oldukları halde, hiç yorulmayan bir kadın olduğuma inanabiliyorlar. durum böyleyken, son derece ekşınlı geçen şu son iki haftadan sonra, tatil anlayışımı "hiçbir şey yapmamak" olgusu üzerine inşaa edip edemeyeceğimi gerçekten oturup düşündüm çocuklar. oturmamış olabilirim, o kısmı uydurdum ama düşündüm. hiçbir şey yapmamak'la neyi kastettiğim hakkında ayrıca konuşabiliriz ama sonuç: inşaa edemem. çünkü tatilde hiçbir şey yapmamak, ancak, birsürü bir şey yaptıktan sonra söz konusu olabilecek bir şey. yeteri kadar şey yaşama'nın devamı gibi düşünün, böyle bütün bir süreç. bütünlük bozulduğunda öldürebilen bir zaman aralığı.
hepsi içinde.

her neyse.

konusu olmayan bir yazının daha sonuna geldiğimizi belirtmek zorundayım.

şimdi sakince şu şarkıyı alın
ve esen kalın çocuklar.

the steve miller band-serenade

Hiç yorum yok: