*

herhangi bir adam, "hayatta iki şeyden nefret ederim: 1-kültablasına sakız atılması 2-yanmış kibritin tekrar kutusuna konulması" diye söylenirken, içinde 2 tane yanmamış kibrit bulabildiği, dolu bir kibrit kutusuna bakıyor. kibriti ona ben verdim.

metroya biniyorum. kafam yine dağlardan everest. 

vücudum, içinde aniden gelişen yeni bir astım türü keşfedilmeye hazır. 

bir işi sırf parası iyi diye yapan insanları düşünüyorum. parayı harcayabilmeleri için kendilerine verilmiş olan zaman, çalışırken harcadıkları zamandan daha az olan. 

sıhhıye. 

çok uykum var. o kadar çok uykum var ki, çokluk yarışında mutsuzluğumla kapışır. yanımdaki adam ne yazdığıma bakıyor. şu an yaptığım şey, önceden nasıl bir salak olduğunuzu anlamanın en güzel yolu. mesela ben bugün, 24.06.2012 tarihinde ne kadar salak olduğumu anladım. 

ulus. 

tabancaya sevk eden şarkılar listesine bakıp the greatest'ı açıyorum. sol göğüs kafesimin içinde bir sırtlan bir zebrayı avlamış, afiyetle yiyor. 

atatürk kültür merkezi. 

bi çok cesur, bi çok korkak. 
ne koysan dolmayan cinsten. 

daha iyisi diye bişey yok. 

akköprü. 

kardeş dünyadaki en güzel şeylerden biri olabilir.

ivedik. 

insanlar üzgünken de dans edebilir. 

yenimahalle. 

kaybetme korkusu yüzünden söylenen yalanlar, kimseyi kimseye kazandırmamış. keyfi bozulmasın diye göz yumup kulak tıkayan, sahici bir sarsıntıyı sahte bir dengeye değişecek kadar keyif düşkünü olan insanla konuşacak pek bişeyim yok. pamuk şekerin pamuktan yapıldığına inanmak belki bir tercihtir, ama betonun jelibondan yapılmadığını anlamak için 5.kattan atlamaya lüzum yok.

demetevler.

sevdiğim adamların sandığım adamlardan ibaret olduğu bir dünya için 4 tane çocuk doğuramam. 

hastane. 

dogville'de babanın kızına,"...that nobody, listen, that nobody can't possibly attain the same high ethical standards as you, so you exonorate them. I can not think of anything more arrogant than that!" dediği sahneyi izlediğimden beri kimseyi affetmiyorum.

ostim.

gidiyorum bu.

Hiç yorum yok: